Posted in Şiir Denemeleri..., tagged 1 mart, 1920’ler, 2012, ABD, acılar, Ahmet Davutoğlu, alevi, alternatif çözümler, alternatif yollar, altında ne var, arab spiring, aramız niye bozuk, Arap Baharı, arka plan, artık, asılır mı, Atatürk, Avrupa Birliği, ayrışma, Azeri, Çin, Çocuklar Ölüyor, çadır kent, özellikleri, barış, barış nasıl gelir, Batılılaşma, Başbakan, bölünme, bölgesel lider, büyük Ortadoğu projesi, beşar esad, Bilal Ertuğrul, Bilal Ertuğrul Şiirleri, bir ülkenin kaderi, birlik, bize sıçrar mı, bizi etkiler mi, BM, bu kan nasıl durur, bu rejim çöker, bugün ne durumda, bugün var mı, dağılma, dağılır mı, dönüşüm, dönemi dış politika, dönemler, dönemleri, dünya neden susuyor, Demokrasi, Değişim, değişir mi, dinler, doğru mu, durdurun, durdurun bu kanı, engellenebilir mi, Ermenistan, eylemler, eşitlik, fars, farslılar, Filistin, Fransa, güçlü ülke, Gürcistan, güvenlik konseyi, gelecekte ne olur, geleceği, gerçekten değişti mi, halepçe, how can peace come, Hula, hula katliamı, hula'da ne oldu, Hıristiyan arap, ikili ilişkiler, ilerleme, insani müdahale, inside, Irak, iran azınlıkları, kaçınılmaz son, kan, kan ne zaman diner, karar, Kardeş Birliği, kardeş kanı, kardeş kavgası, Katliam, körfez savaşı, kürt, kürt yönetimi, kerbela, kim azınlık, kimin devleti, kimyasal, komşularla 0 sorun, Lider, lider ülke, liderlik, mülteci, mezhepler, Middle East Peace, Middle East Union, milletler, Milliyetçilik, mit hikayeleri, mitler, muhalefet kim, muhalefet legal mi, nasıl bir yol, nasıl değiştik, nasıl değiştirdi, nasıl gidiyor, nasıl lider olduk, nasıl lider olunur, nasıl olunur, nasıl reddedildi, nasıl yapabiliriz, nüfus özellikleri, nüfus dağılımı, nüfus piramidi, nüfusun kaçı ne, ne aşamadayız, ne görülüyor, ne olacak, Ne oldu, ne olur, ne yapabilir, ne yapar, ne yaparlar, ne yapmalıyız, ne yatıyor, ne yönde, ne zaman çıktı, ne zaman oldu, ne zaman reddedildi, neden çözülmüyor, neden öldü, neden bölündük, neden bölünmüş, neden böyle oldu, neden böyle yapıyoruz, neden değiştik, neden dinmiyor, neden gitmeli, neden sorunlu, neden Suriye, neden Türkiye bölünmez, Nedir, neler oluyor, nelere kadir, nelere yol açtı, neleri gözden kaçırdık, neleri hesapladık, nerdeyiz, nerede, nerede başlar, nerede biter, nerede hata yaptık, nerede yaşarlar, neresi, Neyi Anlatır, neyi değiştirdi, niye yanlış yönetti, Nusayri, olaylar, orada neler oluyor, ORTA DOĞU BİRLİĞİ, Orta Doğu, orta doğu aritmetiği, Orta Doğu da barış, Orta Doğu’da kardeş kanı, pandoranın kutusu, parçalanma, pers, politika değişikliği, politikamız, Recep Tayyip erdoğan, rejim değişikliği, resmi, Rusya, Savaş mı çıktı, Sünni, süreç, Süryani, Suriye, Suriye özel, Suriye sınırı, suriye’yle ilişkiler, suriyeden ne isteniyor, Suudi Arabistan, sınır çatışmaları, sınır sorunları, sınırlar, sınırlarımız, sıra kimde, Sırbistan, tarihi, türk, türk dış politikası, Türk dış politikası hangi yolda, Türkiye, Türkiye önderliği, Türkiye ne yapsın, Türkiye’nin sınırları, Türkiye’ye sıçrar mı, Türkiye’ye uyarılar, Türkiye’yi etkiler mi, tek yol, tezkere, Turgut Özal, uygulanır mı, var mı, Vicdan, yakın gelecek tahminleri, yanlış mı yönetiliyor, yanlış nerede, Yanlış sınırlar, yarın nasıl olur, yarını, yeni bir hayat, yeni bir yüzyıl, yeni Osmanlı, yeni ve eşit bir ülke, yok olur mu, yol haritası, Yunan mitolojisi, yıkılış, şia, şiddet mi uyguladı, şii, şiir, şiiri, İlgili şiir, İnönü, İngiltere, İran, İslam, İslam Birliği, İslam Cumhuriyeti, İslamiyet, İsrail, ırak bölündü mü on 02 Haziran 2012|
Leave a Comment »
HULA’NIN ÇOCUKLARI…
Dün Kabil, Bağdat, Gazze
Bugün yürekte yangın adı çok uzak Hula
Ölen de öldüren de benzemiyor burada
Çıkan kurşun hesapsız saplanmış çocuklara
Ölen her çocuk için açılsın okyanuslar
Yeryüzü denen cehennemi kaplasın azgın sular
Hula’nın çocukları yetim, hepsi bin yıl anılsın
Kararmış vicdanlar yana yana kan kussun
Görmeyen gözlerden yaş hiç durmadan aksın
Belki o zaman anlarız silahları
Belki o an yakarız başıboş cellatları
El ele yok ederken son kalan insanlığı
Damla damla kan çeker Hula’nın toprakları
El insaf demez gider diktanın korkakları
Anlamazlar ölen kendi çocukları
Ana ayrı, baba ayrı, kader ayrı olsa da
Hepsi aynı sevdaya akan aşk sunakları
O sunaklar gün gelir, taşar sel olurlar
Hem de öyle bir sel ki, Şam’ı yakıp yıkarlar
Ama orası yetmez yıksınlar tüm dünyayı
Öyle bir yıksınlar ki dünya tatsın acıyı
Her gördüğüm çocukta yaşarım bu anları
Anne deyip ölürken Hula’nın çocukları
Dur, düşün bir an olsun bırak boş mavraları
Vicdanına kulak ver, aç göz kapaklarını
Duymasan da uzaktan o acı çığlıkları
Sen uyurken ölüyor Hula’nın çocukları…
Bilal ERTUĞRUL
2 Mayıs 2012
21:08
Read Full Post »